ABD’nin yeni bahanesi, bir başka Irak!

ABD, Amsterdam-Detroit uçağını havaya uçurmaya çalışan Nijeryalı Ömer Faruk Abdülmuttalib olayından sonra havaalanlarındaki güvenlik önlemlerini arttırırken, Küba ve 13 Müslüman ülkeden gelen yolcuların ek güvenlik kontrolüne tabi tutulmasını kararlaştırdı. ABD’nin havaalanlarına getirdiği güvenlik tedbirlerinin yanı sıra, İngiltere’nin “ABD ile birlikte Yemen’de bir Kontra-Terör birimi kurucağız” açıklaması, kafaları karıştırdı. 

El Kaide kamplarında eğitim gördüğü iddia edilen Nijeryalı Ömer Faruk Abdulmuttalib’in Hollanda’nın başkenti Amsterdam’dan ABD’nin Detroit kentine giden Delta Hava Yolları’na ait uçağı üzerindeki patlayıcılarla havaya uçurma girişiminden sonra ABD, 14 ülkeden gelen ya da bu ülkelerden herhangi birinden transit geçen yolcuları daha sıkı bir şekilde takip edecek. 

KÜBA VE 13 MÜSLÜMAN ÜLKE YOLCULARI ‘TERÖR ŞÜPHELİSİ’

Nijeryalı Abdulmuttalib’in hiçbir güvenlik engeline takılmadan uçağa binmesini ‘MOSSAD’a yakın havaalanı güvenlik şirketiyle’ bağlantılandıran Amerikalı emekli askerlerin dergisi Veterans Today’ın iddiası tartışılırken, ABD’nin 14 ülkeden gelecek yolcuları sıkılaştırılmış güvenlik kontrolünden geçirme kararı, 11 Eylül’den sonra Müslümanlara yönelik başlayan ayrımcılığı yeniden gündeme getirdi. İngiltere’deki Liberty isimli insan hakları kuruluşu, insanların renklerinden ve dinlerinden dolayı ‘terörist’ muamelesi göremeyeceği bildirdi.

YOLCULAR EKSTRA GÜVENLİK KONTROLÜNDEN GEÇECEK

ABD’nin ‘Teröre destek veren’ ülkeler diye tanımladığı dört ülkenin, Suriye, İran, Küba ve Sudan, yanı sıra Nijerya, Suudi Arabistan, Lübnan, Afganistan, Cezayir, Irak, Libya, Pakistan ve Somali’den gelen ya da bu ülkeler içinden geçen yolcular başka ülkelerden gelen yolculardan daha fazla güvenlik kontrolünden geçecek. Dünden itibaren geçerli olmaya başlayan yeni güvenlik tedbirleri arasında yolcuların dedektörlerle aranmasının yanı sıra elle aranması, kontrol cihazlarından geçmiş olsa bile çantalarının aranması bulunuyor. 

OBAMA BUSHLAŞTIRILIYOR, ORTADOĞU’DA YENİ İŞGALLER OLABİLİR

ABD’nin, kim tarafından ve ne için uçağa alındığına dair birçok soru işareti barındıran Nijeryalı Abdulmuttalib’in başarısız bombalama girişiminden sonra aldığı önlemler 11 Eylül saldırılarından sonra ABD’nin Afganistan ve Irak işgali için kamuoyunda pompaladığı ‘terör tehdidi’ni hatırlattı. 11 Eylül saldırılarından sonra kamuoyunu ‘ABD terör tehdidi altında’ mesajıyla işgallere hazırlayan ABD, önce Afganistan ardından Irak’ı işgal ederken, diplomasi ağırlıklı demeç veren Obama yönetiminin giderek askeri yöntemlere başvuran Bush’un açıklamalarına benzer açıklamalar yapması Ortadoğu’da yeni işgallerin olabileceği endişesini de ortaya koyuyor. Obama, Detroit uçağına yönelik başarısız girişimin ABD’nin hala terör tehdidi altında olduğunu ve olayın El Kaide tarafından yapıldığını söylemişti.
 
İSRAİL SAVUNMA BAKANININ AÇIKLAMALARI

İsrail Savunma Bakanı Ehud Barak’ın geçtiğimiz hafta yaptığı “İslami terör tehdidi ve İran‘ın nükleer programı ile küresel kriz nedeniyle, dünyanın Filistin sorununa ilgisi azaldı. Biz bu durumun merkezindeyiz” sözleri, “İsrail, Filistin sorununu gündemden çıkarmak için ABD’yi başka kanallara itiyor” yorumlarına neden olurken, ABD’nin ‘terör tehdidi’ni birinci sıraya aldığına dair ilk somut adım bu ülkenin İngiltere ile birlikte Yemen’de “Kontra-Terör” birimini kurmayı açıklaması oldu. 

YEMEN’DE KONTRA-TERÖR BİRİMİ KURULUYOR

ABD’nin havaalanlarına getirdiği güvenlik önlemleri ve 14 ülkeden gelecek yolcuların ekstra güvenlik kontrolünden geçirilmesi kararına benzer bir şekilde havaalanlarına x-ray cihazı bulundurmayı planlayan İngiltere, Yemen’de ABD ile birlikte desteklenecek olan ‘Kontra-Terör” polis biriminin ülkedeki El Kaide unsurlarına karşı mücadele edeceğini bildirdi. İngiltere Başbakanı Gordon Brown’ın ofisinden yapılan açıklamada, “Kontra-Terör” biriminin kurulması Brown ve Obama’nın telefon görüşmesinde kararlaştırıldı” açıklaması yapıldı. Ancak Brown’ın ofisinden yapılan bu açıklamaya rağmen, Obama ve Brown arasında bir telefon görüşmesi olmadığı, Kontra-Terör biriminin kurulmasının aylar öncesinden kararlaştırıldığı ve operasyon yürüttüğü ortaya çıktı.